Maxima Culpa

Yusuf Koşal

bir felç iner evin orta yerine: mezuniyet sesleri
hazırsan başla,
yanağın, kafa etin barkod çizgileriyle kesilecek
şurada şu yazar kasada unuttuğun bu parmak da senin
en son kepini fırlatırken, onu yuttu gökteki timsah
indirdi yeryüzüne kara rahmini
şimdi başında velinimetler L, XL , 2XL sesleri

sınıf arkadaşına ne mi oldu
duvar ve sıva arasında sıkışmış egzamalı bir diploma o
elleri nasırlarına patlamasın diye secde ediyor
ona bunu diyemezsin
çöken hafriyatını gizlemek için dik yürüyen iskelet!
diyebilirsin: bizi rüyada gülerken görmüşler
ama yüzünde bir gözyaşı larvası dölleniyor
patlamaya hazır
izlemeye var mısın

kaçıncı sınıfsın sen
hızara verilince böğürecek deve heyy sen
o hörgücü bileği taşından,
daha büyük bir devenin içinde daha büyük bir deve
heyy sen
88 seyyah öğüten sırtıyla, adına icazet dedikleri
çocuklarına gres yağı pişirirken tertelede
kaplar infilak etti bir kaşık temasında
biraz daha sodyum biraz daha
karnım şişecek ve bir balina olacağım
zıpkınları okyanus ortasına erdirmek için vurulacağım

şunu benden dinle ki
onların bir evi var hasar almaktan korkuyor, yıkılsın
ölü devletleri betimleyen rahipler ve siyah destarları
odun haline gelmiş parmakları var kırılsın
İsa’nın mezarını arıyorlar
ben İsa’nın küresiyim, eğilip kitaplarıma bakıyor
mea culpa, mea maxima culpa
eşitiz diyorlar: bir terazi kefesinin diğerine nefreti

cenazelerde denk geliriz değil mi
ne çok ortak arkadaşımız var, iş dönüşü oluyor bunlar hep
terliyiz, bir haber geliyor, yine terliyiz
larvalar patlıyor, tutamıyoruz
bir isim, daha kapı girişlerinde parçalanıyor,
odalara kadar koşamıyoruz
mülakat, diploma, sınav, puan, iş, kakara fukara
ne müthiş senatoryum ama

bin okusana
bin sayfa okusana
bin gülmeye çalışsana
insan evladı sana intiharı öven filozoflar getirdi.

2022.