Charles Bernstein
Türkçesi: Gizem Atlı
“A Test of Poetry” 1992 yılında yazıldı ve My Way: Speeches and Poems (Chicago Üniversitesi Yayınları, 1999) kitabında yayımlandı. Şiir, Rough Trades ve The Sophist for Selected Language Poems (Chengdu, Çin: Sichuan Edebiyat ve Sanat Yayınevi, 1993) kitaplarından şiirler çeviren Çinli akademisyen Ziquing Zhang’ın bir mektubuna dayanmaktadır; şiirlerden alıntılar italik olarak yazılmıştır. Bence Ziquing Zhang’ın soruları hem şiirlerime keskin bir yorum sağladı hem de bir dizi akıl almaz ama baş döndürücü, hatta temel çeviri konularını gündeme getirdi. Birkaç şair bu şiiri tercüme etme görevini üstlendi: Norbert Lange Almancaya, Ernesto Livon-Grosman İspanyolcaya, Collective à Royaumont dans le cadre de l’Atelier Cosmopolite Fransızcaya (başlangıçta Format Américain tarafından bir broşür olarak yayınlanmıştı), Haroldo de Campos Portekizceye ve Leevi Lehto Finceye çevirdi.[1]
Kül döküntüsü ile ne demek istiyorsunuz? Sanayi,
sistemli bir çalışma mıdır, gayretkeş faaliyet mi yoksa
mülkiyeti mi fabrikaların? Dalgalar çalkalanır mı kaygısızca? Ahenge mi kapılırız
şiir yazarken? Ve
parlak hava sembolleri ile ne veya kim kabartmalar yapmakta?
Şiirinizin önsözünde bahsettiğiniz Kumaş
bir yapı mı, cennetin simgesi mi yoksa?
Navlun, su, kara veya hava yoluyla ödeme için taşınan
konşimento yükünü mü ifade eder? Ya da bir nakliye
ücretini? Veya bir yük
trenini? Havalı bir yolculukderken
rahat bir yolculuk mu kastınız yoksa dayalı döşeli
iyi bir tren mi? Ama öyleyse, neden
“bir” sözcüğünü atıyorsunuz uykulu arkadaşın önündeki? Ve
“Hristiyan Olmamamın Nedeni”nde yazdığınız şu söz
Hep yere atıyorsun / Ama hiç
almıyorsun – ne ki bu??
“İllüzyon Limanı”nda bahsi geçen damar,
deri altındaki damarı mı ifade ediyor
yoksa mecazı mıdır bir nehrin? Hisse
insan kaderine mi atıftır bir toprak parçasına mı?
Peki kafur, kafur ağaçlarının timsali mi?
Ve nedir yaklaşan şey ya da kişi. Kim ya da
ne düştü? Yoksa düşmek
bir hayvanın derisinin veya postunun simgesi mi? Kim
ya da ne durdu? Noon’s atoll[2]’ün
işlek caddesi, şablonun muadili mi?
“Değişme Korkusu”ndaki sağı solu belli olmayan ifadesini
kafayı sıyırmak anlamında mı kullanmıştınız?
Ya gayrete ne demeli, sıkı bir deneme
veya yıpratıcı baskı ya da
etki (sıkı çalışma gayreti mesela) yoksa
bir pasaj mı bir müzik parçasındaki gibi?
Mercury bir yağ markasına mı gönderme?
Pastoral pasta parçaları sabitlenmiş
kaktüsten dolaplara, Nantucket kovaları dizesini
kaktüslü dolaplara (küçük odalar
veya mobilyalara?) sabitlenmiş turta parçaları olarak düşünebilir miyiz
(Nantucket’ten gelen tahtadan yapılmış)
kovalara yerleştirilmiş?
Nutflack de neyin nesi?
Sanırım Kafkasyalılar grubu,
beyazların aday belirledikleri
bir siyasi parti toplantısına gönderme belki.
Ama Hodgepodge Amca da kim ki?
Ve geri dönen antilop için
tanıdık yük neydi?
Duvarların bizim zeminimiz olduğunu yazmışsınız.
Zemin, odayı çevreleyen
yüzey ve üzerinde yürünen kısım anlamına geliyorsa
duvarlar nasıl zemin olabilir ki? “Ve yerler, toplar gibi,
püskürtür tüm düşüşleri “dizesindeki – toplar saçmalığa mı,
basket topu gibi herhangi bir topa mı gönderme, ya da oğlanlara ?
Veya dans edilen sosyal etkinlikler mi?
Düşmek, daha yükseğe mi inmek yoksa
yaralı veya ölü olmak mı demek? Fakat sözde
tam boy kafes de nedir?
Çöp yığınını, genel anlamda
çöp yığını olarak mı kullandınız? Çöp yığını neden
sözde kafes ile takas edildi? Sahtekar
sahtekârlık yapan birine denildiğine göre, keyfîlik
nasıl sâhtekarlığa indirgenebilir ki?
Kim ya da ne
olmadığı için hayal kırıklığına uğradı?
Çerçeveler genel olarak biçime, yapıya
veya inşaata mı gönderme? Yoksa
belirli bir zihinsel duruma mı işaret?
Şu cümlede,
Eğer bunu renkli
sevmiyorsan, her zaman fotokopisini çekebilir
ve gri görebilirsin
— bu sıfatı neye işaret eder? Hem, renkli de
neyin nesi?
Birkaç dize sonra şöyle yazmışsınız,
Yani demek istiyorsun ki, domuz sucuğun varsa bir çiftlik hayal et-
Domuz sucuğu esasında sosis mi demek?
Bu dize, gördüğünüz sosisin
size hatırlattığı anlamına mı gelir hayal ettiğiniz bir çiftliği?
Koca kıçlı tekneler kalın tabanlı teknelere mi gönderme?
Eğil ve kambur dur tanımlamak için mi kullanılır
golf oynayan birinin hareketlerini? Bir gösteri ucubesi ifadesi –
ucube bir hippiye mi işaret? Sahne ikincil
öneme mi gönderme? Yoksa tuhaf bir oyuncuya mı sahnedeki?
O halde kim veya ne ile alakalı pembenin hiddeti. Peki ya
dili tutulmuş cambaz izcisine ne demeli –
izci av oyunu eyleminde gizlice takip eden kişi mi?
Ya da bu önce bir şahit sonra akılsız bir şahit mi?
“Kabuklar tuzlu” diyorsunuz:
yemek için ne tür fındık kabuğu tuzlanabilir ki?
Eğilmek ne anlama gelir – kavisli, eğri veya
bükülü olmak demek mi? Yoksa boyun eğmek
hürmet etmek, teslim olmak, kabullenmek mi? Ziller,
metalik ses veren enstrümanlara mı yoksa bir çeşit
pantolona mı işaret?
Sadece birkaç dize sonra
“Çok dökülmüş hissettim” ibaresini görüyoruz.
Kim döküldüğünü hissetti? Oyuncaklar mı?
Mırıldanmak bir şarkı mırıldanmaya mı gönderme?
Kim nereye adım attı? Neyin parçası olmadı?
“Pastırma Yok”ta (Walt! Sidney’de sizinleyim / Mamaroneck’in
yankılarının uğuldadığı yer / Taşranın haşarı koridorlarından
aşağı) – pastırma, göstergesi mi bol baharatlı bir omuz kesim sığır etinin?
Mamaroneck, ABD’de vahşi öküzlerin uluduğu bir yer mi?
Koridorları ben süpermarketteki geçitler olarak düşündüm?
Şiiri şu şekilde okuyabilir miyim—
Konuşmacı Sidney’de bir süpermarkette
alışveriş yapmakta; malların yerleştirildiği raflar arasındaki
acayip geçitler boyunca yürümekte; Walt Whitman’a hitap ederken
ABD’de uluyan yaban öküzlerinin yankılarını duyuyor sanki
bu yüzden pastırmayı satın almak istemiyor.
Peki, “Kıskançlığın Sonu Yok”taki kıskançlığı
hayranlığa mı yoralım yoksa kötü bir anlamama mı?
[1] Söz konusu çeviriler için bkz: https://jacket2.org/commentary/test-poetry-five-translations Türkçe çeviri de Buzdokuz dergisinde yayımlandıktan sonra ABD’nin önde gelen dijital dergilerinden Jacket2 Magazine‘de yayımlanmıştır. Üstteki bağlantıya gidilerek diğer altı dile çevirisi ile birlikte incelenebilir. (e.n)
[2] Maldivler’de bir ada