Gözleri Olan Hiçbir Şeyi

Zeynep Arkan

Sendelemek, yürüyüşünü düzelten
Homo Erectus ritme çevirir bu fırsatı
Adımların hızlı, dipsiz çukurlardan gökteki yıldızlara
Anlamak isteyenlere göre bu ritim, sendele

Doğmakla yorumlara boğuldun. Sarıp sarmaladı seni acele tanımlar.
Kimse ele geçiremez akıp giden. Taşıp gelen aşırı bir anlamdan kopan parçayı.

Sen, iflah olmaz bir şen tedirgin
Uyumadan beklersen eğer, güneşe şaşırabilirsin
Sana hizmet eden sırlar, birinden diğerine geçer
Sürekli yalan üreten bir dili yenemezsin
Açarsın kör makasla bin kilovat çarpıntı
Her gece kediler sana evrenin katlarından
Aşağıya sarkarak bir ninni söyler
Her gün yalanmış pençelerden etindeki izlere

İnsanlar, bir ren geyiğini öldürmenin çeşitli yollarını. Etin ve kemiğin, birbirine dolanmış damar ve sinirlerin. Kalın bir deriyi yüzmenin inceliklerini. Bilirler, deri büzüşmesin diye kafatası kırmayı. Ölümden önce başlayan azabı hissetmezler.

İnsanlar, sana kaybolmanın estetiğini öğretir
Virilio’nun iletişim bilgilerini boş bırakmak gibi
Sendele, her şey sona ermişken
Varış noktasını kaybedene kadar
Eşit olana kadar, yarışmadan ölmenin.

II.

Oluşun masumiyeti, masum kalanlar
Uzun uzun siyahlığı gözlerin
Göklerden gelen hediyeyi hak edecek bir tavır
Kaşmir keçilerinin bebek tüylerini
Kırk günlük kuzuların sırtından sıyrılan eti
Şırıngayla doldurulmuş, tüyü bir diğeri tarafından yolunmuş
Kanı hortumla yıkanan büyükbaşın lezzetini
Hak edecek bir tavır, hak edecek bir akıl
Sütünü içmek için annesinden koparılan
Yavrulara açıkla, neden hak ettin bunu

Her zaman sessizdir oluşun masumiyeti
Ego primum tollo, nominor quoniam leo*
Güçlü olan alır, güçlü olan kalır, güçlü olan güçtür
Güçsüzlerin yanında nefes al
Konuşamaz onlar, senin ruhuna bakarlar
Anlamadan edemezsin, gözleri olan hiçbir şeyi.

                             *En büyük parçayı ben alıyorum, çünkü benim adım aslan.