Ben Onu Sen Vur Diye Doğurdum

Zemzem Gül

eve döndüğünde
durup üzerinde hiç konuşmadığımız
ikişer dilim kek yemediğimiz bir kutlamasızlıkla büyümüş besbelli ürkütülmüştün
çarşafların otuz derecede yıkandı
şakaklarından öpülüp örtüldün
ey örtüsüne bürünen sen değilken
o sabah evimize nereden döndün
hırkanın yırtılması veya kedinin uyanması
yastığının gül kokması veya yatağında alinin bulunması
böyle verilmiştir
her söze fazladan incinmek hakkı
alelade bir çirkinlik olarak gövdene
gövdene bu çirkinliği kimler doğurdu
gövdendir allı pullu ve erkeklikle süslenmekte

sağ eline güneşi soluna ayı
bak bunlar hep senin olsun
allah en parlak gezegeni parmaklarının ucuna kondursun
allah beni senin için parlak bir gezegen kılacak diye
ben kalksam bir defa gece namaz kılsam
alıp neyi yoğursak hamuru da yoğursak ekmek yapsak
dilleri aydan ışıklı aydınlık çocukların ülkesine
gün şavkıyıp üzerimize dursa
bir kere karşılaştığımız herkesin ikişer güneşi olur
sen tutar yine benim güllerimi soldururdun
ellerini yalnız bir parça giysime doldurmuşken
dövüşüp vazgeçmeyeceğini sesinde müthiş tonladığını
türkü tutturulacak bağırmalarını
tutup başıma kondurduğumu bildin de ne yaptın
adımların nasıl da gevşek
yüzünü çevirip durdun
bir koltuğun ardından babanı çıkarıp öylece karşıma oturdun
aramıza yirmi beş yaş
aramıza saygılı bir uğursuzluk koydun
böylece sütümdeki yavru geyiği vurdun
en çok o tanıdık bak bizimdir sokaklarında
seni kimselere benzemeyen boynundan tanıyamayacak oldum

öpüşmelerimiz keklik yumurtasına dururdu karnında
dudaklarını buldum kekliğini doyurdum
alageyiğimi sen vurdun
ben onu sen vur diye doğurdum
karnında ikinci bir kalp
kürek kemiklerinin arasında mühürler, aşk mektupları, sevilmemiş çocuklu kadınlar vardır
yaran açıkta güneşsiz bir adadır
kırmızı maviye karışıp
kızımız olarak büyük salonda koşturmayı bırakır
tayland’da iki tsunami çin’de bir deprem sözü vermesem bile
sevilmek yine de kocamandır
benim sevmelerim kavruk ten esmer şeker
benim sevmelerim hep neden öylece kendiliğinden
benim sevmelerimi senin ellerin diker
neden

Buzdokuz 24, Ekim-Kasım-Aralık 2024.

Bir yanıt yazın

*