
Görsel: Deconstructions #11
Read in English: https://www.buzdokuz.com/2025/02/dist-cs-interview-audio-based-generative-art-autodidacticism-and-nfts/
Röportaj: Ömer Faruk Karaşahan
Bu söyleşi ilk kez bu internet sitesinde (buzdokuz.com) yayımlanmaktadır. Alıntılarda kaynak göstermek için bu bağlantı kullanılmalıdır.

dist.cs ismi; organik estetik, glitch art, interaktivite gibi birçok konsepti çağrıştırıyor. İlgi alanlarınız bakımından oldukça geniş bir yelpazeye sahipsiniz. Bir sanatçı duosu olarak, birbirinizi nasıl tamamladığınızı düşünüyorsunuz?
Uzun yıllardır birlikte üretim yapıyoruz. Üniversite döneminde başlayan ve aynı yüksek lisans süreciyle devam eden bu yolculuk, doğal bir şekilde ortak bir dil ve kolektif bir bilinç geliştirmemizi sağladı. Farklı medyumlarda çalışmak, bireysel kimliklerimizi daha iyi tanımamıza olanak tanırken, dist.cs’deki ortak çalışmalarımızı da zamanla dönüştürüp geliştirdi. Bu süreç, projelerimize daha esnek ve ihtiyaçlarına odaklı bir şekilde yaklaşmamıza olanak tanıdı. Keskin sınırlarımız olmadan, çalışmaların gerekliliklerine göre kimin hangi şekilde yaklaşacağına birlikte karar veriyoruz.
Ayrıca, yalnızca dijital araçlarla çalıştığımız için bilgisayarlarımızı da ekibimizin üçüncü bir üyesi olarak düşünebiliriz. Bu bağlamda, çalışmalarımız bir anlamda kolektif bir deneye dönüşüyor.
İmzanız olan birçok iş ve enstalasyonda, görsel-işitsel düzlemde yapılan deneyler var. Aynı zamanda, global generative art topluluğunda, müziği işlerine entegre etmesiyle bilinen sanatçılardan/ekiplerden birisiniz. Ses temelli generative art, sizin için birincil medyum mu?
Üretim sürecimiz aslında ses temelli projelerle başladı. Başlangıçta birlikte müzik yaparken, zamanla web tabanlı görsel ve işitsel çalışmalar üretmeye yöneldik. Ancak generative art ve algoritmik sistemler konusundaki çalışmalarımız ağırlıklı olarak görsel projelerimize dayanıyor. Yeni bir araçla çalışmaya başladığınızda, onu deneyimlemek ve kendi yolunuzu bulmak için genellikle oldukça fazla zaman harcarsınız. Bu nedenle kod tabanlı generative art yaklaşımıyla görsel işler üretmek de bir süre bizim ana odağımız oldu.
Son zamanlarda ise ses odaklı yaptığımız işleri özlediğimizi fark ettik. Şu an üzerinde çalıştığımız projelerde görsel ve işitsel unsurlara eşit ağırlık vermeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda, ses temelli generative art’ı birincil medyumlarımızdan biri haline getirerek süreç boyunca edindiğimiz deneyimleri ortak bir paydada birleştiren çalışmalara odaklandığımız bir süreç içerisindeyiz.

Özellikle fxhash platformunda; deneysel tavırda, birer etüt formatında ve şu an tamamı satılmış olan yirmiden fazla işiniz mevcut. Çalıştığınız medyumları kendi kendine öğrenen sanatçılar olarak, deneysellik ve otodidakt olmak hakkında ne söylemek istersiniz?
Bu çok güzel ve bir o kadar da önemli bir soru. Hâlâ bireysel olarak aldığımız akademik eğitimlerde tanıştığımız araçları ve öğretileri kullanmaya devam ediyoruz. Ancak bu bilgileri, ilgi alanlarımıza göre keşifler yaparak ve kendimizi geliştirmek istediğimiz alanlarda araştırmalar ve deneylerle pekiştiriyoruz. Çünkü öğrenme sürecinin asla bitmediğine ve sanat odaklı üretim pratiğinin de bu sürekli öğrenmeyi gerektirdiğine inanıyoruz.
İçinde yaşadığımız çağ, bu anlamda son derece ilginç ve sınırsız bir potansiyele sahip. Sürekli olarak yeni araçlar geliştiriliyor ve bu araçlar, sanatçılar için sınırlarını henüz bilemediğimiz uçsuz bucaksız yaratım imkanları sunuyor. Ancak bu noktada, akademik eğitim veren kurumlar bu araçların nasıl kullanılacağını sınırlı bir şekilde öğretebiliyor. Ne yazık ki çoğu okul, özellikle dijital araçlar konusunda oldukça kısıtlı bir eğitim sunuyor. Elbette her sanat dalı için bunu söylemek doğru değil; bazı disiplinler, teknik bilgiye dayalı özel bir uzmanlık gerektirebilir. Ancak dijital araçlarla üretim yapıyorsanız, bu sizi doğal olarak kendi kendinize öğrenme ve gelişim sürecine yönlendiriyor.
Bir diğer önemli nokta ise şu: Sanat eğitimi alıyor olsanız da, kendi kendinizi eğiten biri olsanız da öğrenme ve gelişim tamamen bireysel bir süreçtir. Her bireyin öğrenme yöntemi ve gelişim yolu farklıdır; bir kişi için faydalı olan bir yöntem, başka biri için etkili olmayabilir. Bu nedenle, sanat üretiminde asıl odaklanılması gereken, kişinin kendi ihtiyaçlarına uygun doğru yolu bulmasıdır. Bu süreç, yalnızca deneysel ve otodidaktik bir yaklaşım ya da yalnızca akademik bir eğitimle sınırlı olmaktan ziyade, daha bütüncül bir şekilde ele alınmalıdır.
Generative işlerinizin önemli bir kısmı, generative art satışı için özel olarak tasarlanmış NFT platformlarında satışa sunuldu. NFT dünyasıyla ilgilenmeye ne zaman ve nasıl başladınız?
NFT dünyasıyla ilgimiz, yüksek lisans sırasında tamamen dijital araçlarla işler üreten sanatçılar olarak farklı iş modelleri denemek amacıyla başladı. Aslında NFT kavramını ilk kez 2019 yılında, konunun büyük ilgi gördüğü ve her yerde konuşulduğu bir dönemde duyduk. ‘Bu tam olarak nedir?’ sorusuyla başlayan merakımız, konsepti anlamak ve derinlemesine araştırmak için biraz zaman aldı. Ancak kısa bir süre sonra, dijital işler üreten sanatçılar için bu modelin oldukça yenilikçi ve işlevsel bir iş modeli sunduğunu fark ettik.

Özellikle kod tabanlı işler üretiyorsanız, blockchain teknolojisi sayesinde web üzerinde yaşayan, etkileşimli ya da zaman içerisinde generative olarak evrilen işler üretme imkanı, bizim için büyük bir ilham kaynağı oldu. Bu model, dijital işlerinizi sadece kripto para ile alınıp satılabilir hale getirmek veya piyasa değerini şeffaf bir şekilde takip etmenin ötesinde, sanatçı olarak size sınırsız bir deney alanı sunuyor. Blockchain ile etkileşim kurarak veya ondan veri alarak kişiselleştirilmiş işler yaratma fikri, yaratıcı süreçlerimize yepyeni bir boyut kattı. Üstelik bu, sadece keşfedilmiş örneklerle sınırlı değil; henüz hayata geçmeyi bekleyen pek çok potansiyel olasılık var.
Bizim yaklaşımımız, NFT’yi yalnızca bir token veya piyasa değeri açısından değil, artistik üretim sürecimize nasıl yaratıcı bir şekilde entegre edebileceğimizi sorgulayan bir süreç olarak görmek. Bu perspektifin, NFT kavramının, üretimizin sınırlarını zorlayan bir araç olarak değerlendirmemizi sağladığını düşünüyoruz.
NFT’ler; blockchain teknolojisinin sağladığı anonimlik imkânı sebebiyle, zaman zaman yasadışı faaliyetlerle anılıyor. Bulunduğunuz mecra ve NFT piyasası hakkında hiç endişelendiğiniz oldu mu?
Tabii ki endişelendiğimiz zamanlar oldu. NFT’nin ne olduğunu araştırmaya başladığımız dönemde, piyasa hakkında çok çeşitli haberler duyduk ve okuduk. Bu süreçte, zaman zaman NFT piyasasının ne kadar güvenilir olduğunu sorguladığımız anlar oldu. Ancak bu noktada, hangi topluluk içinde aktif olduğunuzu değerlendirmenin önemli olduğunu düşünüyoruz.
Bizim içinde bulunduğumuz topluluk, sanat odaklı, üretimlerini paylaşan, birbirini destekleyen ve web3 içerisinde yeni bir kültür oluşturmaya çalışan bir yapıya sahip. Elbette zaman zaman dolandırıcılık girişimleri veya scam vakalarıyla karşılaşanlar oldu, hatta zarar gören kişiler de oldu, biz de dahil. Ancak bu tür durumlarda, toplulukların bu faaliyetleri takip etmesi ve üyelerine destek olması büyük bir önem taşıyor.
Sonuçta, insanın olduğu her alanda iyilik ve kötülük olarak nitelendirilebilecek olaylar yaşanması mümkün. Önemli olan, bu tür durumlarla karşılaşıldığında doğru topluluk içinde yer alarak güvenliği ve dayanışmayı ön planda tutmak.
Sayıları az ve çoğu birbirinden bağımsız olsa da generative art ile ilgilenen birçok Türk var. Türkiye’de bir generative art topluluğu olmasını ister miydiniz?
Generative art ile ilgilenen Türk sanatçıların çoğuyla blockchain tabanlı platformlar aracılığıyla tanıştık. Dünyanın neresinde olursa olsun aynı ilgi alanına sahip insanların internet üzerinden bir araya gelmesi artık oldukça yaygın bir durum olsa da, bu süreç bizi hâlâ hem şaşırtıyor hem de mutlu ediyor.
Türkiye’de bir generative art topluluğunun olmasını kesinlikle isteriz. Bu yönde küçük adımlar atmaya çalıştık; örneğin, generative art ile ilgilenen veya bu alana ilgi duyan kişileri bir Discord sunucusunda bir araya getirmek gibi. Ancak bir topluluk oluşturmak, zaman ve bireysel emek gerektiren bir süreç. Biz, zamanla generative art’ın Türkiye’de daha fazla ilgi göreceğine ve bu topluluğun giderek büyüyeceğine inanıyoruz. Bu tarz girişimlere katılmayı ve parçası olmayı çok isteriz.