Heidegger Beni Affet

panoptikon

her yıl yüzlerce kişi yorgunluktan ölüyor
bir ceset gibi itaat ediyorum
tanrı hastalığı literatüre girdi
panoptikon’da bir tragedya şairi
günahlarını yazdı ve çok sevindi.
her yeri gören bir yerde tevhit fikri
sitesini terk etmeyen septik
logos! dedi kendini tutamadı
tanrı müdahil anlatıcı olarak
kitaba girdi.

panoptikon’da bir kul
gerçekte ne bildi
sakallarıyla nuh
bir gemiye dna’larımızı ve yemek tariflerimizi bindirdi
sonra bir tepeye megalit dikmeye mi gitti
nuh’un yıldızları izleyen gözleri
kendisine sığınan virüsleri
uzaya gönderdi.

her yeri gören bir şey bulundu
kelime bulundu, güzelliğin sonu bulundu
plastik ve neşe bulundu
parmenides’in cübbesi bulundu
plastik önceki yaşamında da güzel değildi.

aç köşeli parantez. panoptikon bir balık küresi, bazı balıklar diğerleriyle yaşayamaz küresi, bazı balıklar ayrılıkçı ve ihtilal yapar, bazı balıklar turuncu bazı balıklar doğaya çalar bazı balıklar gündoğumu rengi bazı balıkların adında ülke vardır ne güzel bazı balıkların kalp pigmenti kara, bazı balıkların kanatları var görme engelli, bazı balıkların üniversitesi, enfokrasisi, bazı balıklar sadece çöpte yaşarlar, bazı balıklar yaşamayı ve glüteni çok sever, bazı balıklar gün ışığında oy kullanamaz, bazı balıklar su içmek ister, bazı balıklar panoptikon’un tanrı’nın odası olduğunu bilmezler bazı balıklar. kapa köşeli parantez.

kapuçin maymunları taş devrine girdi
bizi bulacaklar çünkü durduk
güz ve caz başladı
güney kutbu görüldü
norge zeplini düştü.

bir kuşkucu, topluma bir ithamda bulundu
mitolojiye kızdı, hiç kavgacı bir tanrı olur mu?
tanrı yemek yemez, hakikat yapar!
spekülasyon bulundu
ilk yasak bulundu
siteden taşınmayı reddeden ilk logos spermatikos
virüs içerek ölmeyi buldu
kimse virüslü bir kalbe girmek istemeyebilir.

insanın yeryüzünde tattığı ilk şey
belki de korkudur
yargıç blackstone oranından haberdar mıdır?

sinoptikon

cesetler ve yoldan geçenler
biz böyleyiz.
hiç ölmeyecekmiş gibi gen yazarak
tanrı bir veri deposu değil.

ben varım sanıyordum
mantık derslerini henüz vermediğim için olmayabilirim
[kendimi ispat edemiyorum.]

iskelet çölünde bir peripatetik
iskelet çölünde uyuyamayanlar
altı günlük bir maratona katılır
bir gün daha yürüseler kutsal kitaba girebilirler
ölmeyenler yaşarlar
ölümü neyle aşabilirim?

yüzü olmayan kalabalıklar
biraz sevgi bulur ve arar
tanrı’yı özleyenler
işte, heykelleri onlar yaparlar

heidegger, beni affet
tanrı’yı buldum ve söylemedim
ölmeden önce son dirilikteyim.

tanrım
bana dua eder misin?
varlık ve seni sevmek hakkında
borçlanmak istiyorum.

Hasan Bozdaş