
Hayriye Ünal
İsviçre’de eşyanı kaybedince o eşya sana mutlaka geri geliyormuş çünkü galiba dünyanın geri kalanındaki insanlara nispetle İsviçreliler çok çok tokgözlüymüş
İsviçre’de insana saygı çokmuş nedense (her insana değilmiş tabii)
İsviçre’de üç saniyeden fazla süreyle biri sana bakarsa yüzüne ketçap bulaşmış olabilirmiş, yoksa kimse merak edip başkasının suratına uzun uzun bakmazmış
İsviçre’de görünmez insan gibi dolaşabiliyormuşsun yani kimse başkasıyla ilgilenmezmiş herkes o kadar kemale ermiş, havasından olsa gerek
İsviçre’de köprüler inşa edilirken en hızlı şekilde patlatılması da projede yer alırmış çünkü muhtemel saldırıda ulaşılmaz olmaları gerekiyormuş çünkü onlar ve sakladıkları çok değerliymiş
İsviçre’de metroda düz vatandaş olarak yanında sağlık bakanı ile seyahat edebiliyormuşsun, alçakgönüllüymüş bakanlar, siyaset onları, nedense dünyanın Doğusundakileri bozduğu gibi bozmazmış
Kimse siyasetçilere suikast düzenlemiyormuş nedense, herkes çok değerli hissettiği için olsa gerek
İsviçre’de dilenci yokmuş, ayakaltında fakir dolaşmıyormuş. Bu varlıklılığın temelinde ticari üstün zekâlarının payı olmalı. Dünyanın en büyük ve en ünlü bankalarından biri olan Credit Suisse’i kuran Alfred Escher bir İsviçreliymiş.
Bazı kaynaklarda İsviçre tarafından finanse edilen gemilerin 170.000’den fazla köleyi Afrika’dan Amerika’ya taşıdığı yazıyor. Yok artık!
Aktivist Hans Fässler, İsviçre bankalarının, Batı Afrika’daki köle ticaretinde tekel sahibi olan Fransız şirketi Compagnie des Indes’in hisselerinin üçte birini elinde tuttuğunu söylese de ve Credit Suisse’e kara para suçlamaları olsa da İsviçreli erdemlerine ters düşen bu bilgilere inanmamak gerek. Bazı İsviçrelilerin köle isyanlarını bastırmakta öne çıktıkları söyleniyor ama herhalde iftiradır.
İsviçre’nin kölelik tarihine katılımı, tarih kitaplarının öne sürdüğünden daha büyük diyorlar ama insanın inanası gelmiyor. Gölleri çok temiz olan bir millet şüphesiz köleliğe karşı durmuştur.
İsviçre’nin yeraltı madeni bile yokmuş, tuzu saymazsak. Suları da aşırı lezzetliymiş
İsviçre yurttaşlarının ülkeye duyduğu güçlü bağlılık, çıkarsızca, değerler üzerine kuruluymuş, yani bir lokma bir hırka olsalar da değerlerin onları bir arada tutacağını varsaymalıymışız. Bir de dağ havası, İsviçreliler “Alplerde yaşayanlar” tanımına sıkı sıkıya bağlıymışlar nedense
Semboller insanlığın diğer üyeleri için olduğu gibi –beklenmedik şekilde– İsviçreliler için de önemliymiş. İsviçre’de sokaklarda bayraklar asılıymış, İsviçre bayrakları. Bayrakları kırmızı kare zemin üzerine beyaz bir artı şeklindeymiş, bu sembolün 2000 yıllık bir din olan Hristiyanlığı simgeleyen haç şekli olduğu yazıyor İnternette. Nedense
İsviçre’de kadınlar isterse askere gidiyormuş
İsviçre’de askerlik dönüşünde nedense makineli tüfeğini evinde tutabiliyormuşsun
Meğerse İsviçre sivil silahlanmanın en yüksek olduğu ülkeymiş ama her nedense cinayet oranı düşükmüş. Vay canına!
Havasından mı suyundan mı acaba?

Buzdokuz, Sayı 24, “Absürt Şiir”